Gazeteciye Yönelik Saldırı Kamu Görevine Saldırı Sayılmıyor!
Gazeteciye Yönelik Saldırı Kamu Görevine Saldırı Sayılmıyor!
Gazetecilere yönelik saldırılar, kamu görevlisine saldırı sayılmaz, ancak basın özgürlüğünün ihlali niteliğindedir.
Haber Giriş Tarihi: 16.08.2025 14:36
Haber Güncellenme Tarihi: 16.08.2025 14:45
Kaynak:
kütahya bülten
kutahyabulten.com
Gazeteciye Yönelik Saldırı Kamu Görevine Saldırı Sayılmaz, Basın Özgürlüğünü Engelleme Kapsamında Değerlendirilir
Türk Ceza Kanunu’na göre gazeteciler, kamu görevlisi statüsünde sayılmadığından, bir gazeteciye görevini ifa ederken gerçekleştirilen saldırılar TCK m.265 (görevi yaptırmamak için direnme) kapsamında değerlendirilmemektedir. Bunun yerine, saldırının mahiyetine göre kasten yaralama (TCK m.86), tehdit (TCK m.106), hakaret (TCK m.125) ve özellikle de düşünce ve basın özgürlüğünü engelleme (TCK m.115) suçları gündeme gelmektedir.
Basın Kartı Şartı Bulunmuyor
Basın özgürlüğünü engelleme suçunun oluşabilmesi için saldırıya uğrayan gazetecinin mutlaka resmi basın kartı sahibi olması şart değildir. Türk Ceza Kanunu’nda böyle bir zorunluluk öngörülmemiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen mevkute beyannamesi ile yayın hayatına başlayan bir basın kuruluşunda görev yapan muhabir, editör veya yazarlar da gazeteci olarak kabul edilmektedir.
Dolayısıyla bu kişilere yönelik saldırılar, görev sırasında gerçekleştiği takdirde, basın özgürlüğünü engelleme suçunu oluşturur.
Öngörülen Ceza Miktarları
Kasten Yaralama (TCK m.86): 4 aydan 3 yıla kadar hapis
Tehdit (TCK m.106): 6 aydan 2 yıla kadar hapis
Hakaret (TCK m.125): 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası
Basın Özgürlüğünü Engelleme (TCK m.115): 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
Bu suçların birlikte değerlendirilmesi halinde saldırgan hakkında 10 yıla kadar hapis cezası öngörülebilmektedir.
Hukuki Değerlendirme
Sonuç olarak; gazeteciye yönelik saldırı, kamu görevlisine karşı işlenmiş bir suç olarak nitelendirilemez. Ancak basın özgürlüğünün ihlali niteliğinde olduğundan, fail hakkında TCK m.115 kapsamında ek yaptırım uygulanır. Bu noktada saldırıya uğrayan gazetecinin resmi basın kartı taşıması aranmaz; mevkute beyannamesiyle faaliyet gösteren bir basın kuruluşunda görev yapması yeterli görülmektedir
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Gazeteciye Yönelik Saldırı Kamu Görevine Saldırı Sayılmıyor!
Gazetecilere yönelik saldırılar, kamu görevlisine saldırı sayılmaz, ancak basın özgürlüğünün ihlali niteliğindedir.
Gazeteciye Yönelik Saldırı Kamu Görevine Saldırı Sayılmaz, Basın Özgürlüğünü Engelleme Kapsamında Değerlendirilir
Türk Ceza Kanunu’na göre gazeteciler, kamu görevlisi statüsünde sayılmadığından, bir gazeteciye görevini ifa ederken gerçekleştirilen saldırılar TCK m.265 (görevi yaptırmamak için direnme) kapsamında değerlendirilmemektedir. Bunun yerine, saldırının mahiyetine göre kasten yaralama (TCK m.86), tehdit (TCK m.106), hakaret (TCK m.125) ve özellikle de düşünce ve basın özgürlüğünü engelleme (TCK m.115) suçları gündeme gelmektedir.
Basın Kartı Şartı Bulunmuyor
Basın özgürlüğünü engelleme suçunun oluşabilmesi için saldırıya uğrayan gazetecinin mutlaka resmi basın kartı sahibi olması şart değildir. Türk Ceza Kanunu’nda böyle bir zorunluluk öngörülmemiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen mevkute beyannamesi ile yayın hayatına başlayan bir basın kuruluşunda görev yapan muhabir, editör veya yazarlar da gazeteci olarak kabul edilmektedir.
Dolayısıyla bu kişilere yönelik saldırılar, görev sırasında gerçekleştiği takdirde, basın özgürlüğünü engelleme suçunu oluşturur.
Öngörülen Ceza Miktarları
Kasten Yaralama (TCK m.86): 4 aydan 3 yıla kadar hapis
Tehdit (TCK m.106): 6 aydan 2 yıla kadar hapis
Hakaret (TCK m.125): 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası
Basın Özgürlüğünü Engelleme (TCK m.115): 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
Bu suçların birlikte değerlendirilmesi halinde saldırgan hakkında 10 yıla kadar hapis cezası öngörülebilmektedir.
Hukuki Değerlendirme
Sonuç olarak; gazeteciye yönelik saldırı, kamu görevlisine karşı işlenmiş bir suç olarak nitelendirilemez. Ancak basın özgürlüğünün ihlali niteliğinde olduğundan, fail hakkında TCK m.115 kapsamında ek yaptırım uygulanır. Bu noktada saldırıya uğrayan gazetecinin resmi basın kartı taşıması aranmaz; mevkute beyannamesiyle faaliyet gösteren bir basın kuruluşunda görev yapması yeterli görülmektedir
En Çok Okunan Haberler